Depresyon
Depresyonda çökkün duygulanım, enerji azlığı ve ilginin ya da alınan zevkin kaybı başlıca özelliklerdir. Konsantrasyon eksikliği, özgüvende azalma, suçluluk, karamsarlık, kendine zarar verme, intihar düşünceleri, uyku ve iştah değişiklikleri ve libido azalması diğer sık görülen belirtilerdir. Sosyal ve mesleki işlev bozulmaktadır. Depresyon tanısı koyulması için belirtiler en az iki hafta sürmelidir. Her depresyon atağı farklı şiddette olabilir. Semptomların sayısı, tipi ve yoğunluğu, depresyonun şiddetini belirlemektedir.
“Major depresyonun tanı ölçütlerinin 2 yıl ya da daha uzun süre tam olarak karşılanması halinde kronik depresyondan söz edilir. Depresif belirtilerin belirli bir mevsimde düzenli olarak başlaması ve düzelmesi şeklindeki örüntü mevsimsel affektif bozukluk olarak isimlendirilir. Depresif atak doğumdan sonraki 4 hafta içinde başlarsa post partum depresyon olarak isimlendirilir. Duygudurumun tepkisel oluşu, aşırı uyuma, aşırı yeme, insanlar arası ilişkilerde reddedilme duyarlılığı, atipik özellikli depresyon olarak adlandırılır. Tepkisel olmayan duygudurum, anhedoni, kilo kaybı, suçluluk, psikomotor retardasyon ve ajitasyon, duygudurumun sabah kötüleşmesi, sabah çok erken uyanıp yeniden uyuyamama gibi belirtilerle seyreden alt tip ise melankolik depresyon olarak isimlendirilir.”
-
Erken ebeveyn kaybı
-
Madde ve alkol kötü kullanımı
-
Anksiyete bozuklukları
-
Kadın olmak
-
Düşük sosyoekonomik düzey
-
Ayrı yaşama, boşanmış olma
-
Daha önce depresyon geçirmiş olma
-
Yakın zamanda önemli yaşam olayları, stres etkenleri
-
Kişilik yapısı
-
Çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel kötü davranılma öyküsü
-
Bazı ilaçlar
-
Tıbbi hastalıklar
-
Hormonal değişiklikler depresyon için risk etkenleri arasındadır.
Depresyon tedavisinde ilaç ve psikoterapi birlikte uygulandığında başarı oranının çok daha yüksek olduğu bulunmuştur.
American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 4. Baskı, Washington DC: American Psychiatric Press, 2000: 429-85