“Kuşlar uçar, balıklar yüzer, çocuklar oyun oynar”

     Bir çocuğa “Oyun oynayalım mı?” dediğinizde muhtemelen bu teklifinizi reddetmeyecektir. Çocukların keyifli zaman geçirmelerini, rahatlamalarını sağladığı için oyun oynamayı severler. Oyun, çocuklar için yaşamı ve insan ilişkilerini prova ettiği, dünyayı tanımaya başladığı bir öğrenme sürecidir. Aynı zamanda bilişsel, dilsel, sosyal ve duygusal gelişimini sağlamakla birlikte çocuğun dünyasında yer edinebilmenin en önemli yoludur. Whitley “Oyun oynamayan çocuk, yalnızca çocukluğun eğlencesini kaçırmakla kalmaz, aynı zamanda tam anlamıyla gelişmiş bir yetişkin de olamaz” sözüyle oyunun çocuğun gelişimindeki rolünü vurgulamıştır. Oyunda çocuklar düşler, keşfeder, düşünür, karar verir ve problemleri çözer. Oyun oynamak çocukların kendini özgürce ifade etme imkanı bulduğu bir ortamdır. Çocuklar yaşantılarını yetişkinler gibi sözel olarak anlatamamaktadır. Oyun ile çocuklar duygu ve düşüncelerini, sorunlarını, travmalarını dışa vurur, onlarla yüzleşir ve oyun içinde güçlendikçe sorunlarını çözme ve baş etme yöntemleri geliştirir.

     Deneyimsel Oyun Terapisi, yönlendirmesiz (non-direktif) oyun terapisi olup çeşitli oyuncakların bulunduğu odada tüm kontrol çocuğa aittir ve güvenli ortamın oluşturulması en önemli koşuldur. Terapist oyuna katılarak çocukla ilişki kurmaya başlar ve çocuğa uyum sağlayarak çocuğun kendine verdiği rolü oynar, akışa müdahale etmez. Çocuk olduğu gibi kabul edilir ve farkındalık sağlamak için duyguları aynalama tekniği kullanılır. Çocukların yaratacağı oyunlar, seçeceği oyuncaklar onları anlamamıza yardımcı olacaktır. Çocuklar oyun esnasında duygusal olarak kendilerine en yakın hissettikleri oyuncağı seçme eğilimindedirler. Oyuncakları nasıl kullandıkları, ne şekilde kullandıkları, oyuncağa yükledikleri anlamlar, oyuncakla kurduğu bağ, ne tür oyunlara yöneldiği gerçek hayata işaret eder. Yaşantılarını oyun aracılığıyla tekrar deneyimleyen çocuklar, sağlıklı bir biçimde yansıtma yaparak olumsuz deneyimlerini yeniden yapılandırır ve onları değiştirme, sorunları çözme fırsatı bulur. Yaratacılığını ortaya koyan çocuk oyun sayesinde kendini tanımaya başlar, duygularını regüle etmeyi öğrenir ve yeni beceriler kazanır.

     Deneyimsel Oyun Terapisi, sembolik oyun kurabilen ve metaforları kullanabilen 2-11 yaş aralığındaki çocuklar için uygundur. Çocuklarda görülen travma, bağlanma sorunları, kaygı bozuklukları, fobiler, depresyon, takıntılar, uyku-yemek-tuvalet problemleri, şiddete tanık olma, cinsel istismar duygudurum bozuklukları ve davranış problemleri gibi sorunları çözmeyi amaçlar. 

     Çocukların duygularını tanımalarına yardımcı olmak, özgüven kazandırmak, içsel çatışmalarını çözmelerini sağlamak, öz-kontrol geliştirmelerini ve problemli davranışlarını azaltmalarını sağlamak amacıyla Tekirdağ Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde çocuklara Deneyimsel Oyun Terapisi sunuyoruz.